23 Nisan 2012
"Benim için Sinemasız Bir Hayat Yok"
Sinemaya Gitme Ödülü Kazandım
Aşk Tesadüfleri Sever'den Notlar
Harbi Define: Olumlu ve Olumsuz Yönleri
Büyülü Salon
İlk Sinema Heyecanım
Sakarya Fırat: İnsanı Çok Duygulandırıyor
"İleride Yönetmen Olmak İstiyorum"
23 Nisan 2010
Eşrefpaşalılar: Fena Bir Film Değil


Ders çalışmaktan bunaldığım zamanlarda arkadaşlarımla sinemaya gidiyoruz. Artık genç bir delikanlı olduğum için ailemden izin almam zor değil. Hatta zaman zaman şehir dışında, komşu ilçelerde film izlediğim de oldu.
En son izlediğim filmin adı “Eşrefpaşalılar”dı. Ben daha çok korku filmlerini seviyorum ama bu da idare ederdi.
Sinemanın rahatlatıcı etkisi vardır bence. Herkes sinemaya gitmeli.
Serdar Karadayı
8-A
Maskeli Beşler Irak: Hiç Unutmayacağım
23 NİSAN'DA BLOGUM ÇOCUKLARIN!

Altınkent İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi Merve Genç sinemada izlediği "Maskeli Beşler Irak" filmini anlatıyor.

Benim adım Merve. Ben sinemada bir film izledim. Filmin adı Maskeli Beşler Irak. İzlediğimde şok oldum. Çünkü çok güzeldi ama yabancıların olmaması gerekiyordu. Olmasaydı daha güzel olurdu. Maskeli Beşler Irak'ta anlatılmak istenen şey, yabancıların Irak'tan ayrılmaları için uğraşıyorlar. Ben çok sevdim ve çok komikti. Film bittiğinde çok üzüldüm, çünkü çok güzeldi. Biraz daha bakmak isterdim ama Maskeli Beşler yani beş kişi iyi niyetli birileri. Fakat Irak'ı kurtarmak istiyorlar. Bu sinemayı çok sevdim. Hiç unutmayacağım.
Merve Genç
4-A
Herkes Sinemaya Gitsin
23 NİSAN'DA BLOGUM ÇOCUKLARIN!

Altınkent İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Havva Kart sinemaya ilk gidişini ve neler hissetiklerini anlatıyor.
Ben ilk defa sinemaya gittim. Orada çok heyecanlanmıştım. Önce biraz korktum. Sonra salona girdik. Karşıma baktığımda koca bir perde. Sırayla dizilmiş sandalyeler... Herkesin elinde mısır, heyecanla filmin gelmesini bekliyordu. En sonunda ışık geldi ve film başladı. Ben hemen dikkatimi filme yoğunlaştırdım. Bence film o kadar da güzel değildi. Liselilere uygun düzeydeydi. Pek hoşuma gitmedi. Ama yine de sinemaya gittiğim için mutluyum. Yani herkese sinemaya gitmeyi öneriyorum.
HERKES SİNEMAYA GİTSİN
MUTLU OLSUN.
Havva Kart
5-A
20 Nisan 2010
23 Nisan'da Çocuklar Yazıyor!


23 Nisan 2009
Sinemada İlk Horton’ı İzledim

İlk kez başarılarımdan dolayı öğretmenimle sinemaya gidiyordum. Sinemaya giderken çok mutluydum. Çünkü ben sinemaya gitmeyi başarılarımla kazanmıştım. Fatma öğretmenimiz de çok mutluydu. Çünkü ilk kez bir öğrencisini başarılarınndan dolayı sinemaya götürüyordu.
İşte siz sinemaya niçin ve kiminle gittiğimi anlattım. Şimdi sıra filmin adına neler gerçekleştiğini öğrenmeye...
Sinemada izlediğim filmin adı Horton’dı. Horton bir filmdi. Horton’ı düşman gören bazı hayvanlar vardı.
Vildan Kalyoncu
4-B
Sinemaya İlk Gidişim, İyi de Gitmişim

Sinemayı; insana acıyı, üzüntüyü, mutluluğu gösteren, hayatın gerçeklerini yansıtan bir araç olarak görüyorum. Sinemanın kıymetini bilmeyenler var ama inşallah bir gün sinemanın kıymetini bilirler.
Ben de bilmiyordum bir zamanlar. Ancak dersanemiz geziye götürdüğü zaman anladım sinemanın kıymetini.
İlk defa gidiyordum sinemaya. Nasıl olduğunu, içi ne ile kaplıydı her şeyi çok merak ediyordum. Sinemaya girdiğimde bir mutluluk hissettim kendimde. Tabi ilk defa böyle bir yere giriyorum. Heyecanımdan mısır patı almayı bile unuttum. Neyse yerime geçtim, hala heyecanlıydım. Film başladı izlemeye başladık. Orda ses çıkmadığından herkes filme odaklanıyor. İnsan öyle odaklanıypr ki zamanın geçtiğini anlamıyorsun bile. Film arası olunca insan ilk önce insan şaşırıyor. “Niye böyle ettiler, tam da filmin heyecanlı yanıydı.” diye az kızıyor, aranın hemen bitmesini istiyor. “Geçsin de hemen film başlasın.” diyor. Tekrar heyecan bastı ama filme odaklanınca her şey geçiyor. Film bitince ondan dersler çıkarabiliyoruz.
Ben aslında bu geziye gitmeyecektim. Sonra kararımı değiştirdim ve gittim. Şimdi “İyi de gitmişim.” diyorum.
İşte sinemaya ilk gidişim, iyi de gitmişim. Çok işime yarıyor. Herkese sinemaya gitmeyi tavsiye ediyorm. Çok işinize yarıyor.
Ali İhsan Karaca
8-A
Babam ve Oğlum: Keşkeler Geri Gelmedi

80’li yıllarda yaşayan yaşadıkları olumsuzlukları ve baba – oğul arasındaki ilişkilerin bir aileyi nasıl dağıttığını anlatan bir filmdir.
Oğlu gurbetlerde baba hasreti çekerken, babası oğlunun varlığından yokluğundan habersizdi. Bir baba ve oğulun arasındaki küskünlük, oğlunun yaşantısını alt üst etmişti. Aniden gelen bir darbe oğlunu acı üstüne acı yaşatmıştı.
Oğlunun ölümüyle yıkılan baba çok pişman olmuştu ve keşkeler geri gelmedi.
Betül Şengül
5-B